11 Ağustos 1996 yılında yolculuğa Almanya'dan başlayan, Batı Avrupalı Rum ve Yunanlı motosikletliler Kıbrıs'ta sınırı delip Türk topraklarına girerek,Türk bayrağını indirip yerine Rum bayrağını asacaklarını açıklar. Motosikletlilere Rum ve Yunan Ortadoks kiliseleri destek verir.
ABD Büyükelçisi, Korgeneral Hasan Kundakçı'ya gelip,Rum bayrağını kastederek;''Motosikletliler sınırı geçip bayrak direğinize bir bez parçası asacaklar. Bundan bir şey olmaz'' deyince, Kundakçı Paşa ABD Büyükelçisine;
''Öyleyse Rauf Denktaş Bey'den izin alın, ben sessiz kalayım'' diyerek onlara zekice bir tuzak kurar. Fakat bu tuzağa düşmeyen Büyükelçi der ki;
''O zaman KKTC'yi tanımış oluruz!''
Bunun üzerine Kundakçı Paşa;
''O halde bizi zorlamayın. Bizim sınırımızı geçmeye kalkan kim olursa olsun kurşunlarım. Sakın sınırda bulunan bayrak direğine çıkıp Türk bayrağını indirmeye ve Rum bayrağı çekmeye yeltenmesinler'' çıkışını yapar ve Türk askerlerine de şunu söyler;
''Eğer sınırımızı bir kişi geçer, bayrağımızı indirirse, ben Türkiye'ye dönmem, dönemem. Alnıma tabancayı dayar, dokunurum tetiğe.''
14 Ağustos 1996 günü 35 - 40 fanatik Rum ve Yunan sınırı geçip bayrağımızı indirmeye kalkınca, bayrak direğine tırmanan bir Rum,Türk bayrağına dokunamadan tek kurşunla yere indirilir. Bu fanatiklere destek veren iki İngiliz askeri de kalçalarından vurulur.
Kundakçı Paşa sonradan şöyle anlatır;
''Odamda oturuyordum. Olaydan on dakika sonra, BM Barış Gücü Komutanı Tuğgeneral ve BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay geldi;
''Sayın generalim, çok kötü şeyler oldu. Bayrak direğine çıkan bir kişi öldü ve iki de İngiliz askerleri kalçalarından yaralandı.''
Dedim ki;
''Sizi kaç gündür uyarıyorum. Bu olaylara mani olabilirdiniz, olmadınız. Üstelik o vurulan İngiliz askerleri de o motosikletli fanatiği direğe doğru yönelttiler. Engel olabilirlerdi, olmadılar. Merak etmeyin Albayım, biz iki İngiliz askerini uyardık, isteseydik öldürebilirdik, sadece uyardık, öldürmedik. Onun için kalçalarından kurşunladık.''
BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay;
'Ölebilirlerdi Generalim'' diye yüksek sesle konuştu. Bunun üzerine Albaya;
''Yan taraftaki hedefi yenile'' dedim. Albay şaşkındı ama hedefi yeniledi. 25 metre mesafeden 5 el atış yaptıktan sonra;
''Oku bakayım puanları Albayım.''
Albay puanları okur, 50 üzerinden 5 kurşun da 49'a isabet etmiştir. Az önce küstahlaşan İngiliz Albay şaşırır ve susar;
''Şimdi anladınız mı? Türk bayrağını indirmek isteyeni şah damarından vurup öldürmek istedik, öldürdük. Sizin iki İngiliz askerini öldürmek istemedik, sadece uyardık...''
Bir tatbikat öncesi Amerikalı Generalin ;
''Ben onunla aynı tatbikata katılmam. O bizim kafamıza sıkar'' deyip korktuğu komutandır Hasan Kundakçı Paşa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder